Kök hücre, vücudun herhangi bir organında, bağ ya da kemik dokusunda farklılaşabilen ve onarıcı, yenileyici, tamir edici görevler üstlenen hücredir. Kök hücre bakımından en zengin bölge ise göbek çevresi cilt altı yağ dokularıdır. Cilt altındaki yağ dokusundan çok az miktarda, yaklaşık bir su ile bir kaç saat içerisinde milyonlarca canlı kök hücre elde edilebilir. Bu tedaviye SVF tedavisi adı verilmektedir.
Canlı vücudundaki farklı hücrelere dönüşebilen ve kendini devamlı yenileyebilen hücrelere, tüm hücrelerin kökeni anlamında kök hücreler adı verilmiştir. Kök hücreler yeteneklerine (totipotent, pluripotent ve multipotent), olgunlaşma durumlarına (embriyonik, erişkin) yada oluşturabilecekleri doku gruplarına (Hematopoetik, Mezenşimal, vd.) göre isim alırlar. Bugüne kadar yapılan bazı çalışmalar yağ dokusunun kök hücre açısından oldukça zengin bir doku olduğunu göstermiştir. Liposuction ile alınmış 100 ml’lik yağ dokusundan ortalama 10 milyon kök hücre elde edilebilir. Kök hücreler, nakledikleri dokunun karakterini taşıyan hücrelere dönüşebilme özelliğine sahiptirler.
Yüzün genç ve dinç görünümünün kaybolmasının en önemli nedeni, dolgunluğu sağlayan yağ yastıklarının erimesi, bağ dokunun azalmasıdır. Yüz ve vücudun çeşitli yerlerinde, yaşlılığa bağlı kayıpları düzeltmek, hacim arttırmak ve dolgunluk sağlamak için kullanabilecek yöntemlerden en doğal ve sağlıklı olanı SVF destekli yağ ve doku uygulamalarıdır. Yanaklar, alın, yanak-dudak çizgisi, dudaklar, çene ucu, göğüs, kalça ve bacaklardaki çökük alanlar bu uygulamaların yapıldığı yerlere örnek gösterilebilir.
SVF yöntemi doğru teknikler kullanıldığında yaşayabilirliği artırdığından vücudumuz için en uygun dolgu maddesidir. SVF ile günümüze kadar yapılan çalışmalar yağ hücrelerinin yaşayabilirliğinin arttırılması yönünden devrim niteliği taşımaktadır. Ayrıca, kişinin kendi yağ hücrelerinin kullanılması alerjik reaksiyon riskini de ortadan kaldırmaktadır.